Aksak Temir, yalnız büyük Türk şâiri Abdülhak Hamid tarafından başka bir görüşle mütalâa edilmiş ve kendisine hak verilmiştir. Hamid'in "Kambur" adı altında birleştirdiği bir eseri vardır: İlhan, Tarhan, Tayıflar Geçidi, Ruhlar, Arziler. İlk ikisi dünyada, üçüncü ve dördüncüsü uhreviyet âleminde, sonuncusu yine dünyada geçen ve birbirinin zeyli olan bu eserlerin üçüncüsünde Aksak Temir'in ruhu da konuşmaktadır. Eserlerin başkahramanı olan Kambur, Hamid'in kendisidir. Şâir bütün fikirlerini, felsefesini, her şeyini ona söyletmektedir. Kambur'un kendisi olduğunu bizzat tasrih ediyor.
Fakat Lüsyen (Abdülhak Hamid Tarhan'ın eşi) sonraları, kendi isteği ile, hiç olmaz ise kısa bir müddet için çarşafa giriyor. Bunun izahını yine Lüsyen'den dinleyelim:
-Bebek'ten alışveriş etmek için Beyoğlu'na gidiyorduk, bana gayet temiz ve şık bir payton kiralıyorlar ve yanıma iki çarşaflı kalfa veriyorlardı.
Biz Beyoğlu'nda en şık dükkân ve mağazalardan alışveriş ediyorduk. Bu dükkân ve mağazaların sahipleri ve satıcıları ya ecnebi veya ekalliyetten olmalarına rağmen, çarşaflı kalfalara, ben Avrupalı bir kadından çok daha hörmet ve riayet ediyorlardı. Aldığımız eşyaların paketlerini, taşımak için "buyrun Matmazel" diye bana veriyorlardı.
Böylece, anlamıştım ki, İstanbul'da hörmet ve riayet görmek için kadınların çarşaf giymeleri lazım... Ben de artık çarşaf giymeye başlamıştım.
Gelelim meseleye. Hatta gelmeden önce yanlış bir yoruma mahal vermemek için niçin Sadettin değil de Sa'düddin dediğimi izah etmeliyim.
Celal Hoca oğluna böyle seslenirmiş: Sa'düddin. Hoca merhum biliyor tabii: lisanı, manayı, aradaki üç harfle neyin nerelere kurban gittiğini. Onun için oğlunun ismini bu şekilde telaffuz ediyor. Osmanlı bakiyesi zevat her şeyiyle ayrı bir güzel...
Abdülhak Hamîd Tarhan, harf inkılabından sonra ismi 'Hamit' diye yazılmaya başlayınca dostlarına dert yanarmış: "Âhir ömrümüzde ismimizin sonuna bir ham bir de 'it' getirdiler"
Ahmet Arslan - İlk Çağ Felsefesi,
Ekrem Akurgal - Anadolu Medeniyetleri , Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk
Ömer Hayyam - Rubailer
Mehmet Âkif Ersoy - Safahat Tevfik
Fikret - Rübâb-ı Şikeste
Yahya Kemal Beyatlı - Kendi Gök Kubbemiz
Abdülhak Hamid Tarhan - Makber Faruk Nafiz Çamlıbel - Han Duvarları
Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Yaban Adnan Adıvar - Tarih Boyunca İlim ve Din
CELÂL ŞENGÖR’ÜN TAVSİYE ETTİĞİ YABANCI KİTAPLAR
Lev Tolstoy - War and Peace James Frazer - The Golden Bough Voltaire-Candide, ou l’Optimisme
Johann Wolfgang von Goethe - Faust William Golding - Lord of the Flies
Victor Hugo - The Hunchback of Notre-Dame
Agatha Christie – (Bütün Kitapları)
Edgar Allan Poe – (Bütün Kitapları) George Orwell - Animal Farm Bram Stoker Dracula Jack London - White Fang Honoré de Balzac - La Peau de Chagrin Mary Shelley - Frankestein
David Friedrich Strauss - Das Leben Jesu James Hogg - The Private Memoirs and Confessions of a Justified Sinner